24 Haziran 2009 Çarşamba

Akademik Kariyerine Başarılı Bir Çalışma Daha Ekleyen Yrd. Doç. Dr. Nuray Türker TÜBİTAK Destekli Bilimsel Kitabını Çıkardı. Kitap Çalışmasına Safranb


Başarılı çalışmaları ile dikkatleri üzerinde toplayan Safranbolu MYO Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nuray Türker başarısına bir yenisini daha ekledi. TÜBİTAK destekli kitap çalışmasını, 5 yıl kadar sürdüren Türker, titiz ve ışık tutacak bilimsel çalışmasını yayımladı. "Batı Karadeniz Bölümü Ekoturizm Kaynaklarının Tespit Edilmesi" konu başlıklı kitabını titiz bir çalışma ile tamamlayan Öğretim Üyesi Nuray Türker, "Dünya çapında giderek artan çevre bilinci ile birlikte doğa temelli turizme olan talep de hızla artmaktadır. Doğaya dayalı olarak yapılan ekoturizm, doğal çevreye zarar vermeyen bir turizm çeşidi olarak giderek büyüyen bir pazar oluşturmaktadır" diyerek ekoturizmin önemini vurguladı. Karadeniz Bölgesi, Batı Karadeniz Bölümü henüz bozulmamış ve neredeyse keşfedilmemiş doğal kaynaklara sahiptir. Batı Karadeniz Bölümü, ülkelerin kalkınmasında ve bölgeler arasındaki ekonomik farklılıkların giderilmesinde önemli katkıları olan turizm endüstrisi ile tanışmış olmakla birlikte henüz yeterli gelişme sağlanamamıştır diyen Türker açıklamasını şöyle sürdürdü."Turizm talebinin bölgeye yöneltilmesi, bölgesel gelişmenin sağlanması ve bölgede ekonomik hareketlilik yaratılması açısından son derece önemli bir husustur. Bu bağlamda dikkate değer doğal değerlere/kaynaklara sahip bölgede ekoturizmin geliştirilmesi, ekoturizm talebininin bölgeye yönlendirilmesi ya da yeni talep yaratılması bu gelişmeyi sağlayacak faktörlerden biridir"5 yıl boyunca Batı Karadeniz'de ki illerin ve ilçelerin doğal güzelliklerini gözler önüne seren Türker; çalışmanın amacını ise şu sözlerle aktardı. "Bu çalışmanın amacı; önemli turistik potansiyel oluşturan bu kaynakların belirlenmesi ve ortaya çıkarılmasıdır. Bu çalışma doğaya duyarlı 5 de turizm çeşitlerinin geliştirilmesi ile ilgili olarak bölgesel bazda yapılan bir araştırma niteliğindedir"TÜBİTAK'ın sağladığı maddi teşvik ve bilimsel katkılarla gerçekleştirilen "Batı Karadeniz Bölümü Ekoturizm Kaynaklarının Tespit Edilmesi" konulu araştırma projesinin sonuçları üzerinde odaklanan bilimsel projede, Batı Karadeniz Bölümü'nün ekoturizm kaynaklarının belirlenmesi amacıyla arazi çalışması yapılmış, bu kapsamda Batı Karadeniz Bölümü'nde yer alan Bartın, Karabük, Zonguldak, Bolu, Düzce, Kastamonu ve Sinop il ve ilçelerinde yapılan arazi çalışmalarında Batı Karadeniz Bölümü ekoturizm kaynaklarının envanteri çıkarılmış, belgelenmiş ve bu kaynakların bölgede ekoturizm amaçlı kullanılması üzerinde öneriler sunulmuş. Proje yürütücüsü olarak görev alan Türker bu çalışmanın yaklaşık 5 yılda tamamlandığını belirterek; "Bu projenin yaklaşık dört yılı arazi çalışması şeklinde gerçekleşmiştir. Projede yardımcı araştırmacı olarak Adnan Çetinkaya da görev almıştır. Burada en önemli teşekkürümüz tabii ki TÜBİTAK'a ve TÜBİTAK çalışanlarınadır. Projemizi maddi olarak destekledikleri ve çalışanların içten yardımları için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca; ikinci teşekkürümüz bize arazi çalışmasında eşlik eden ve gerçek anlamda bir ekoturist olan Sn. S. Şafak Arar'adır. Görev yaptığımız Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ve Karabük Üniversitesi BAP çalışanlarına ve Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz hocamız ile Karabük Üniversitesi rektörümüz Prof. Dr. Burhanettin Uysal'a ve kurumumuz Safranbolu Meslek Yüksekokulu müdürü Doç. Dr. Ahmet Gürbüz'e de desteklerinden ötürü teşekkür ediyoruz" projenin hazırlanmasında destek veren herkese teşekkür etti.Uzun ve titiz çalışması sırasında çok sayıda tehlikeleri atlatıklarını ifade eden Türker; "Çalıştığımız arazi zaman zaman oldukça sarp, zor, risklerle ve tehlikelerle dolu olmasına, zaman zaman kaybolmamıza, dağda saatlerce mahsur kalmamıza, vahşi hayvanlarla karşılaşmamıza rağmen oldukça keyifli bir arazi çalışması gerçekleştirdik. Yanımızda bize refakat ve rehberlik eden çevreyi çok iyi bilen yerel rehberler, turizm gönüllüleri ve doğa sever insanlar olmasaydı bu zorlukları aşamazdık" diyerek yaptıkları çalışmanın tehlikelerle dolu olduğunu anlattı."Batı Karadeniz Bölümü Ekoturizm Kaynaklarının Tespit Edilmesi" konulu bilimsel kitabında emeği geçen herkese de teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Türek; "Kitabın sonunda isimlerini listelediğimiz çok sayıda yerel yönetici ve turizm gönüllüleri, çok önemli yardım ve destekleri ile projenin tamamlanmasına katkıda bulunmuşlardır. Kendilerine katkılarından ötürü gönül borcumuz bulunmaktadır. Bu kişilerin ayrıca bölgede turizmin gelişmesine yaptıkları katkılar da yadsınamaz. Bu kitabın Batı Karadeniz Bölümü'ndeki ekoturizm potansiyelinin belirlenmesi, yeni turistik aktiviteler yaratılması ve bölümde turizmin/ekoturizmin gelişmesi açısından yararlı olacağını umuyoruz. Ayrıca; kitabın Batı Karadeniz Bölümü'nde ekoturlar gerçekleştirmek isteyen seyahat acentaları/tur operatörleri için de yol gösterici olacağına inanıyoruz. Çalışmanın eksiklerinin ise bundan sonraki çalışmaları yürüten bilim adamları ve araştırmacılar tarafından tamamlanacağını umuyoruz" sözleri ile gazetemize yaptığı açıklamayı tamamladı.

TATLI SERT

Canımızı yakmayın.
Nüfusu her geçen gün hızla büyüyen turizm kenti Safranbolu da önemli olduğunu düşündüğüm bir soruna dikkat çekmek istiyorum.Safranbolu Belediyesine ait su arıtmasının üzerinde Orman İşletme Şefliğinin bir depsu var. Tonajlarının kontrol edilip edilmediğini bilmediğimiz, modellerinin de çokta yeni olmadığını düşündüğüm bir çok kamyon bu bölgeden tomruk yükleyerek, Esentepe Mahallesi İncekaya Caddesini takip edip, cimbek durağından aslanları geçerek Müftülüğümüzün yanından laborantlar sitesinden Emek yoluna girerek sanayideki katırak (kereste atölyelerine) gitmektedir. Bu sektör tabiî ki hayatını idame edecektir. Bu sektör bir çok kişiyi istihdam etmede ilçemize katkıda da bulunmaktadır.Ancak;Bu tip bir taşımacılığın şehrin en hareketli yerlerinden geçirilmesine yetkililerin nasıl müsaade ettiklerine akıl ermiyor doğrusu. Bu ağır tonajlı araçların her an kazaya sebep verebilecekleri hiç düşünülmüyor mu? Bu konuda siyasilerimiz ve devlet erkanı en kısa zamanda yeni bir güzergah belirleyerek olası bir tehlikenin önüne kısa bir zamanda geçilmelidir. Önerimizde şudur; Kayza ve İncekaya köyleri güzergahından beştepelere bağlantı yapılabilir. Daha başka çözümlerde üretilebilir tabi ki.Sayın yetkililere buradan sesleniyorum. Ben size söylemiştim demek istemiyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ateş yakmadan harekete geçmenizi Safranbolu da yaşayanlar olarak temenni ediyorum.
Bu konuya eğilmeniz için illa birilerinin ölmesi mi lazım?